5 Kasım 2020 Perşembe

Stephen King - Kujo

Herkese Merhaba!


Umarım günleriniz iyi geçiyordur. Ben bu aralar okul yüzünden çok yoğunum. Ayrıca çok yakında sınavlarım başlayacak o yüzden bir fırsat yakalamışken buraya bir şeyler yazayım dedim.

Karantina döneminde epey kitap okudum, hepsinin yorumunu yazmak istiyorum aslında. Belki yorumları çok uzun tutmazsam hepsinin yorumunu yazabilirim. Şimdi kitabımıza dönüyorum.

Stephen King, benim en sevdiğim yazarlardan. Bugüne kadar okuduğum kitaplarını hep keyifle okudum. Açıkçası bu kitabı okuduktan sonra bir süre köpeklerden tırstım. Normalde hayvanlardan korkan biri değilim ama King'in kitapları beni hep (birkaç günlüğüne de olsa) etkisi altında bırakmıştır. Mesela Hayvan Mezarlığı'ndan sonra da kedilere karşı bakış açım bir süreliğine değişmişti.

Öncelikle şunu belirteyim, yazdığım kitap yorumlarını kapsamlı ve uzun tutmayı seviyorum. ÇOK detaycı biriyim, bu yüzden önem verdiğim yazıları paylaşmam çok uzun sürüyor. Bir yayını paylaşmadan önce en az üç kere okuyorum. Tabii bütün bu süreç beni yoruyor. Ama bu durumdan vazgeçemiyorum çünkü böyle olmayı seviyorum. Bu yüzden yorum yazmaya vakit bulamıyorum. Aynı zamanda blogumu boş bırakmak da istemiyorum. Yani, hiç yoktan iyidir diyerek yorumlarımı kısa tutmak zorundayım. Üzgünüm.


Kitabın dilinden başlayacak olursam bence çok akıcıydı, sadeydi ve anlaşılırdı. 2-3 günde okumuştum zaten. Ancak bu yorum kişiden kişiye değişir çünkü kardeşim benden sonra okudu ve kitabı okuyasının gelmediğini, akıcı olmadığını söyledi. BENCE güzeldi ancak daha etkileyici King kitapları okumuştum. Mesela Yabancı. King duyguları aktarmada çok iyi. Genel olarak gerilim yazıyor zaten ve o gerilimi hissedebiliyorsunuz, sürprizbozan vermiş gibi olmayayım da benim çok içim daralmıştı, bir de çok üzülmüştüm.

Hikayede iki ayrı aileden bahsediliyor. Biri eskiden çok başarılı işler yapmış ama şu anda işleri yolunda gitmeyen Vic, eşi Donna ve oğulları Tad. Diğeri ise araba tamircisi Joe, eşi Charity, oğulları Brett ve köpekleri Kujo. 
Kujo günlerden birinde bir yarasa tarafından ısırılır ve kuduz olur. Tad ise gördüğü canavarın giderek ona yaklaştığından habersizdir.

Yazar, köpeğin hastalanırkenki halini o kadar iyi anlatmıştı ki, içim burkuldu. Ayrıca küçükken anlatılan kuduz köpek hikayelerinden çok korkardım. Neyse ki kuduz artık pek gündemde olan bir hastalık değil. Pek sık rastlamıyoruz. Ama kitap kuduz olan bir köpeğin neler yapabileceğini güzel anlatmıştı bence.

Kitap zaten çok kısa ve diğer King kitaplarındaki gibi dolu dolu bir olay örgüsü yok. Ama hoşuma gittiği için biraz bahsetmek istedim. Bu yorumdan sonraki yorumlarımda artık kitapları puanlamayı düşünüyorum. Bu yorumda bunu yapmayacağım çünkü kitabı okuyalı iki aydan fazla oldu ve bu puanı şu an vermem pek sağlıklı olmaz. Ama genel olarak iyi bir kitap olduğunu söyleyebilirim.

Hiç Stephen King kitabı okudunuz mu?
Okuduysanız neleri okudunuz ve kitap hakkındaki düşünceleriniz neler?

İyi günler dilerim.

Ve unutmayın ki canavarlar asla ölmez.







4 Kasım 2020 Çarşamba

Güzel Bulduğum Bazı Kelimeler


Herkese Merhaba.
Umarım iyisinizdir. Uzun zamandır paylaşım yapmıyorum. 
İzmir'de yaşananlardan dolayı çok üzgünüm. Allah ölenlere rahmet eylesin. Yaralılara acil şifalar ve geride kalanlara da sabır diliyorum. Keşke insan hayatı bu kadar hafife alınmasa. Çünkü insanları deprem değil binalar öldürüyor.

Bu yayında internette sıkça görüp bir yere not aldığım hoş kelimeleri derledim. Kelimeleri aldığım sosyal medya hesaplarını en altta bulabilirsiniz.


Süveyda
Kalbin ortasındaki gizli günahların saklı olduğu sanılan siyah beneğe, karanlığa denir.

Hissikablelvuku
Olacakları önceden tahmin etmek.

Tufeyli
Başkalarının sırtından geçinen kişi.

Tecessüs
Belli etmeden kendini ilgilendirmeyen şeyleri öğrenmeye çalışma.

Merdümgiriz
İnsanlardan çabuk sıkılan, kalabalık ortamlardan hoşlanmayıp yalnız kalmak isteyen kişi.

Babayani
Dış görünüşe ve gösterişe önem vermeyen, görmüş geçirmiş. Babacan insanlar için kullanılan bir sıfattır.

Güzeşte
Zaman bakımından geçmiş, geride kalmış.

Lafügüzaf
Beyhude, faydası olmayan söz.

Aysar
Ay'ın etkisiyle huyunun değiştiği sanılan kimse.

Abis
Deniz veya okyanuslarda güneş ışığının ulaşamadığı en derin kısım.

Şekerrenk
Araya soğukluk girmiş, bozulmuş olan dostluklara verilen ad.

Fevkalbeşer
Üstün nitelikli insan.

Nazenin
Şımarık, nazlı yetiştirilmiş kişi.

Perestiş
Taparcasına ve delicesine sevmek.

Namütenahi
Sonsuz, ucu bucağı ve nihayeti olmayan.

Berceste 
Güzel, seçilmiş, değerli.

Hemdem
Arkadaş, yakın dost, sohbet arkadaşı.

Girift 
İç içe girmiş, karmaşık, birbirine dolanmış.

Vaveyla
Çığlık, feryat.

Efsunkar
Büyülü, karşı konulamayacak kadar etkileyici.

Dilhun
İçi kan ağlayan kişi.

Efulim
Sevgilim.

Solitude (İngilizce)
Kendi başına olma, yalnızlık.

Serendipity (İngilizce)
Beklenmedik şeyler bulma çabası.

Petrichor (İngilizce)
Uzun kuraklık sonrası yağmurla gelen toprak kokusu.

Redamancy (İngilizce)
Seni çok seven birini karşılıklı olarak çok sevme durumu.

Basorexia (İngilizce)
Birini aniden öpme isteği.

Nyctophilia (İngilizce)
Geceyi ve karanlığı sevmek.

Selenophile (İngilizce)
Ay'ı seven kişi.

Epiphany (İngilizce)
Aydınlanma anı.

Sillage (Fransızca)
Kokunun izi. Biri gittikten sonra ortamda kalan kokusu.

Depaysement (Fransızca)
Alışılmış ortamdan, yaşanılan yerden farklı bir yerde olmak, yabancılık hissetmek veya arada kalmışlık.

Trouvaille (Fransızca)
Şans eseri, tesadüfen çok güzel bir şey keşfetmek.

L'esprit de l'eslacier (Fransızca)
Tartışma esnasında söyleyemediğimiz ya da aklımıza gelmeyen, bunları demeliydim diye saatlerce düşündüren olayın karşılığı.

Retrouvailles (Fransızca)
Uzun zaman ayrı kalan kişilerin tekrar bir araya geldiklerinde hissettikleri mutluluk.

Gattara (İtalyanca)
Kendini kedilere adamış yaşlı kadın.

Gökotta (İsveççe)
Sabahın erken saatlerinde kuşları dinlemek için yürüyüş yapmak.

Accismus (Latince)
Çok istenilen bir şeyi istemiyormuş gibi davranmak.

Finifugal (Latince)
Sonlardan kaçmak, herhangi bir şeyin sonlanmasından nefret etmek anlamına geliyor.

Saudade (Portekizce)
Bir kimsenin yokluğunda hissedilen derin özlemi ve bir zamanlar kaybedilen bir şeyin bir daha asla bizim olamayacağını anladığımızdaki o garip his.

Fernweh (Almanca)
Türkçeye tam olarak çevrilemese de, en yakın anlamıyla uzağı özlemek, uzaklara gitmeyi istemek, daha önce gidilmeyen yerlere özlem duymak anlamına geliyor.

Wanderlust (Almanca)
Amacı, yönü belli olmayan bir şekilde seyahat etme, dünyayı gezme isteği anlamına gelir.

Toska (Rusça)
Hiçbir nedeni olmadan hissedilen üzüntü, keder anlamına gelen kelime.

Godværsvenn (Norveççe)
İyi günde yanımızda olan, kötü günümüzde ise ortalıktan kaybolan arkadaşlarımızı anlatan bir kelime.

Flechazo (İspanyolca)
Ok saplanması, ilk görüşte aşk.

Noćnik (Sırpça)
Gece seyahat etmeyi seven insan.

Cingulomania
Bir kişiye sarılmak için duyulan büyük arzu.

Manabamate
Aşık olduğunda iştahın kaçması durumu.


Sizin en sevdikleriniz hangileri oldu?


KAYNAKLAR

Instagram:
@selfcarepuf
@selfcareandmore_tr
@selfcareours
@selfcaresandmore
@selfcare_nightqueen
@selfcare.tiny
@selfcaretrace
@marsmilenası

Twitter:@selfcarend


İyi günler dilerim.