30 Nisan 2021 Cuma

'1 YILDA HAYATIMDA NELER DEĞİŞTİ?' MİMİ

 Herkese Merhaba!


Bugün bir mim yazmaya karar verdim. Mimlerin çok eğlenceli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca blogdaki insanların kaynaşmasını sağlıyor ve samimi bir ortama ev sahipliği yapıyor.
Bugünkü mimi yazarken sürekli kendime sorup durduğum bir sorudan esinlendim.
'1 yılda hayatımda neler değişti?' 
'1 yıl önce neredeydim ve şu an neredeyim?'

1) Geçen sene olmamı istediğim yerde miyim?
Doğruyu söylemek gerekirse hayır. Çünkü geçen sene bu zamanlarda, pandeminin başlarında  ''Seneye her şey daha iyi olacak.'' diyordum. Şimdi anlıyorum ki biraz fazla iyimsermişim. Şimdi birçok şey o zamandan daha kötü halde. Artık psikolojik olarak yıprandığımı fazlasıyla hissediyorum ve yapmam gereken şeyleri yapmak üzere motive olamıyorum.



2) Son 1 yıl iyi mi geçti yoksa kötü mü?
Orta ama kötüye daha yakın sanırım. Umarım bu yıl çok daha iyi geçer.

3) Hedeflerimi gerçekleştirebildim mi?
Pandemi nedeniyle hayır. Aynı zamanda motivasyon olarak da çok şey kaybettiğim için kendimde bazı şeyleri yapabilmek için güç bulamıyorum.

4) Neler öğrendim?
Hiçbir şeyin sağlıktan önemli olmadığını ve sağlıklı olunca geriye kalan her şeyin halledilebildiğini öğrendim. Ayrıca kendimle baş başa kalabildiğim çok fazla an olduğu için düşünmeye ve kendimi tanımaya fırsat buldum.

5) Neler deneyimledim?
Sanırım bu sene her şeyi çok uçlarda yaşadım. Üzülünce çok üzüldüm ve iyi bir haber aldığımda ise fazlasıyla sevindim. Her ne kadar sevinsem de içinde hep bir burukluk oldu tabii. Sanırım a'dan z'ye her türlü duyguyu deneyimledim bu yıl.

6) Kendimi daha mı yaşlı hissediyorum yoksa genç mi?
Bedenen çok daha yaşlı hissediyorum çünkü hareket etmeyi unuttum. Ruhen de biraz yaşlı hissediyorum ama çok değil:)

7) 1 yıl sonra nerede olmayı umuyorum?
Pandemi bitmiş, ekonomi falan düzelmiş, insanların psikolojisi rahatlamaya başlamış ve ben de sonunda okula gidebiliyormuşum gibi bir gelecek hayalim var:)


Bu yıldan itibaren her yıl bu mimi tekrarlamaya karar verdim. Umarım geçen her yılda bu sorulara olan cevaplarımızı olumlu yönde değiştirebiliriz. Hepimiz zor bir süreçten geçiyoruz o yüzden bu mim aracılığıyla biraz dertleşelim istedim.

Bunu okuyan herkesi mimledim o zaman!

28 Nisan 2021 Çarşamba

Webtoon Önerileri | Şu Aralar Okuduklarım

 Herkese Merhaba!

Daha önceki yazılarımdan birinde okuduğum Webtoonlar hakkında bir yazı yazacağımı söylemiştim. İşte o yazı, bu yazı olacak:)

Sanırım buradaki Webtoonların hiçbirinin Türkçesi yok. (Webtoon sitesinde yok, ama başka sitelerde mevcut.) Yabancı dilinizi geliştirmek istiyorsanız İngilizce okumanızı öneririm, kesinlikle çok işe yarıyor.



To You Who Swallowed a Star
 

Yeni çıkan bir Webtoon. Çizimleri aşırı güzel ve sevimli. Dili ise anlaşılır. Henüz 10 bölüm yayınlandı ve çok hoşuma gitti. 

Hajun ve Hayul
Konusundan bahsetmem gerekirse Jiu Seo isimli ana karakterimiz annesiyle birlikte çocukluk arkadaşı olan Wurin ve annesinin yaşadığı evde yaşamaktayken bir stüdyo daireye taşınırlar. Daha sonra Jiu Seo, alt katlarında yaşayan Hajul ve Hayul isimli iki küçük çocukla tanışır. Bu çocukların annesi yoktur ve babaanneleri onlara bakmaktadır. (Babaanneleri yaşlı ve hasta olduğundan buna çok da bakmak denemez.) Kısacası çocuklarla ilgilenen kimse yoktur ve bu da yetmezmiş gibi babaları onlara şiddet uygulamaktadır. Bunu öğrenen 16 yaşındaki Jiu Seo çocuklara sahip çıkmaya karar verir. Hajun, 11 yaşında bir erkek çocuğu; Hayul ise 7-8 yaşlarında bir kız çocuğudur.

Şimdilik 10 bölümde fazla bir şey olmadı ama Webtoon'un açıklamasında Hajul'un büyüyünce ünlü biri olacağı ve bunun Jiu Seo'nun hayatını çok değiştireceği falan yazıyor, yani henüz hikayenin başlarındayız. Asıl hikaye kahramanlarımız büyüdüğünde işleniyor olacak. Şimdilik sadece kahramanlarımız ve onların geçmişleri, tanışmaları hakkında bilgi ediniyoruz denebilir.

Kısacası, yeni yeni Webtoon okumaya başlayacaksanız veya hafif bir şeyler arıyorsanız size To You Who Swallowed a Star'ı rahatlıkla öneririm. Her pazartesi yeni bir bölüm yayınlanıyor, bazen yeni bölümleri beklemek çok sıkıcı olabiliyor ama işi keyifli yapan da bu zaten:)



To Love Your Enemy 

To Love Your Enemy, yeni başladığım bir Webtoon. Henüz çok fazla okumadım ama çizimlerini ve konunun anlatılış tarzını çok sevdim. Her ne kadar ismi bir Wattpad hikayesinden fırlamış gibi dursa da:)

Her pazartesi yeni bölüm yayınlanıyor. Şimdilik 63 bölüm yayınlandı, ben daha başlardayım. Vakit bulduğumda okumaya devam edeceğim.

Geçmişinden nefret eden ve yepyeni bir hayata başlayan ana karakterimiz, herkese yalanlar söyleyerek kendine yeni bir hayat inşa eder. Adını bile değiştirmiştir, artık Yeonhee Bae'dir. Ancak bir gün, bir işe girmek üzere gittiği mülakatta biriyle tanışır. Bu kişi onu geçmişten tanımaktadır ve bütün sırlarını biliyordur. Bu sebeple birbirlerine düşman olurlar ama bu düşmanlık yavaş yavaş romantizme dönüşür.

Şimdilik hoş gözüküyor, hikaye ilerlediğinde daha detaylı bir yorum yapabilirim.



True Beauty 

Şimdilik 143 bölüm yayınlandı. Her çarşamba yeni bölüm geliyor. Daha önce hakkında bir yazı yazmıştım. Okumak için tıklayın!  

Aynı zamanda bir dizisi mevcut, onu da dün bitirdim. Yakında yorumu gelecek:)



Killstagram 

Detaylı yorum için tıklayın!


Before We Knew It 

Bu sıralar kafayı gerçek anlamda taktığım bir Webtoon. Ben okumaya başladığımda elli küsür bölümü vardı ve tabii ki de yapacağımı yapıp hepsini bir anda okudum. Şimdi yeni bölümleri okuyabilmek için pazar günlerini iple çekiyorum. Çizimleri çok iyi, renkler, renk uyumları falan her şey harika. Tamamen bir sanat. Yukarıdaki Webtoonların tümü Kore'de geçiyor ve Koreli insanlar tarafından yazılıp çiziliyor. Ancak bu onlardan farklı olarak Japon bir yazar-çizer tarafından oluşturuluyor ve Japonya'da geçiyor.

Henüz 57 bölümü var, dediğim gibi her pazar yeni bölüm geliyor.

Zamanında yazar olmak isteyen ancak editörlüğün ona daha uygun bir meslek olduğunu düşünüp editör olan Kano, tam bir kitap kurdudur. Resmen kitapların içinde yaşıyor gibidir. Ayrıca gerçek hayatta yaşamadığı birçok şeyi kitaplardan öğrenip gerçek hayatına uygulamaya çalışmaktadır. Aşık olmak buna bir örnek. 26 yaşında olmasına rağmen hiç aşık olmamıştır, aynı zamanda kimseyle de çıkmamıştır.

Derken bir gün, yayınevinin müdürü Kano'yu, Japonya'nın en ünlü yazarlarından biri olan Saku Kagaya'nın editörü yapar. (Kagaya çok çapkın biridir ve hep aşk hayatıyla gündeme gelmektedir.) Kano'nun en sevdiği ve kitaplarını ezbere bildiği yazar olan Kagaya belli sebeplerden ötürü hiç aşk romanı yazmamıştır. Kano ise onu aşk romanı yazması için teşvik etmeye çalışmaktadır. Bu süreç boyunca ikili birbirine aşık olur. Aynı zamanda ikisinin geçmiş sırlarını öğrenirken aslında ikisinin kaderlerini kesiştiren kişinin Chiyoka olduğunu keşfederiz.

Chiyoka'nın kim olduğunu söylemeyeceğim, okurken keşfetmenizi tercih ederim:)


Bunların arasından en çok True Beauty'yi seviyorum. Mükemmel, 10 üzerinden 100 alır benden. En iyi çizimlere sahip olan Webtoon. Bundan daha iyisini bulamazsınız. Şimdi çizimlerine göre bir sıralama yapacağım. 

  1. True Beauty
  2. To You Who Swallowed a Star
  3. Before We Knew It
  4. To Love Your Enemy
  5. Killstagram


Şimdi de hikayeye göre bir sıralama yapacağım.

  1. True Beauty
  2. Killstagram
  3. To You Who Swallowed a Star
  4. Before We Knew It
  5. To Love Your Enemy
Şu an şunu fark ettim ki, az önce Before We Knew It'i ölümüne övdükten sonra sıralamada onu biraz yermişim. Ama bunun sebebi onun kötü olması falan değil, diğerlerinin fazla iyi olması.

Umarım yazıyı beğenmişsinizdir. Beğendiğiniz Webtoon varsa lütfen bana da önerin:)

26 Nisan 2021 Pazartesi

KÜLTÜREL BİR ETKİNLİK!

 Herkese Merhaba!


Belki biliyorsunuzdur, ben okuduğum kitapların filmlerini izlemeyi çok seviyorum. Daha sonra bunları gerek blogumda gerek kafamda karşılaştırıyorum, haklarında düşünüyorum. Açıkçası çok hoşuma giden bir etkinlik oluyor bu.

Ortaokullarda ve liselerde 2. dönemlerde mutlaka bir proje almak zorunlu oluyor. Tüm dersleriniz iyi olsa bile. Ayrıca projelerin ortalamanızı düşürme riski de var bu yüzden bunu da göze almak zorundasınız. Dolayısıyla proje alırken severek yapacağınızı düşündüğünüz ve garanti iyi not alabileceğiniz bir ders seçmelisiniz. Ben de bu yüzden ortaokulda hep Türkçeden seçtim, lisede ise edebiyattan seçiyorum:) Nedenini tahmin etmek sizin için zor olmasa gerek. Mesela geçen sene edebiyattan proje alıp tiyatroya gitmiştim. Ocak 2020'ydi. Daha sonra Mart 2020'de okullar kapandı. Nisan gibi de proje teslim vardı. Koskoca 3 gün proje için PowerPoint sunumu hazırladım. 3 günün tamamını bunun için harcadım. Sunum yapmadım, sadece belgeyi istemişlerdi. Ama projeden not alamadık çünkü 2. dönemde sınavlar yapılmadığı için 1. dönem karnesini 2. döneme aynen aktardılar. İlk başta biraz üzüldüm çünkü çok uğraşmıştım ve not alamadım. Ama sonra dedim ki, hayatımda neredeyse ilk defa gerçek anlamda tiyatroya gitmiş oldum. (Pek tiyatroya giden bir insan değilim, zaten pek fırsatım da olmuyor.) Ve bir de anı olmuş oldu benim için.

Bu sene de edebiyattan proje aldım. Kitap okuma ve filmini izleme, daha sonra bunları karşılaştırma gibi bir konu aldım bu sefer. (Okuyacağım kitaplar belli, yavaş yavaş bunları okuyacağım, yorumlarını da buraya yazmayı düşünüyorum. Ama buna ek olarak, projeden bağımsız; etkinlik için, bir kitap ile filmini karşılaştıracağım.) Çok hoşuma gitti bu konu ve aklıma bir fikir getirdi.

Hadi herkes uyarlanmış filmi bulunan bir kitap seçsin. Önce kitabı okusun ve daha sonra filmini izlesin (ya da tam tersi). Eğer manga okumayı seviyorsanız manga okuyup animesini de izleyebilirsiniz, ben öyle yapmayı düşünüyorum mesela. Ve daha sonra bunları karşılaştıralım ve sohbet edelim.

Etkinliğe katılacaksanız lütfen bu yayının altına yorum bırakın ki bloglarınızı ziyaret edebileyim. (Bu aralar çok fazla blog gezemiyorum, bu yüzden yazılarınıza rast gelmeyebilirim ve hiçbir yazıyı kaçırmak istemiyorum.)

İyi günler dilerim:)

#Killstagram

 Herkese Merhaba!

Bir Webtoon önerisiyle karşınızdayım!


Bu aralar -son bir aydır- Webtoonlarla kafayı bozmuş durumdayım. Bir sürü Webtoon'u aynı anda okuyorum ve çok güzel içeriklere denk geldim. Bugün size 1 günde okuyup bitirdiğim bir Webtoon'dan bahsedeceğim, yakın zamanda ise daha kapsamlı bir Webtoon önerileri yazısı gelecek.

Do Remi, geçmişinde kötü şeyler yaşamış, çok güzel ve çok ünlü bir sosyal medya fenomenidir. Yaptığı her şeyi, gittiği her yeri saniyesinde sosyal medyada paylaşan biri. Kısacası sosyal medyada yaşıyor denebilir. Ama peşinde sosyal medya fenomenlerini paylaştıkları hashtaglerden takip edip öldüren bir seri katilin olduğundan habersizdir.



44 bölümden oluşan bir Webtoon. Şu an duraklatılmış bir şekilde duruyor, ikinci bir sezon gelecek mi yoksa bitti mi henüz bilmiyoruz.
Gerilim/korku türünde ve hassas olabilecek görseller içeriyor. Eğer sizi etkileyeceğini düşünüyorsanız lütfen okumayın. Okuduğum gün ben de çok etkilenmiştim ama daha sonra yavaş yavaş alıştım. Hatta bloguma uzun bir süre yazı yazmayayım en iyisi diye düşündüğüm oldu. (Bir şeyler okurken sık sık böyle triplere giriyorum.)

Gerçekten sürükleyici ve güzel bir kurgusu var. Ama şu anlık kafamda oturmayan bazı şeyler ve açıklanmayan birkaç gizem var, bu yüzden 2. sezonun geleceğini ya da en azından gelmesi gerektiğini düşünüyorum.

Okurken yer yer ana karakterimize biraz sinirleneceksiniz (çünkü kafasını kullanmıyor) ama Webtoon buna rağmen güzel.

Puan vermem gerekirse 8/10 veriyorum ama 2. sezon gelirse ve aklımızdaki soru işaretlerini yok edebilirsek o zaman benden bir 9/10 alabilir.



18 Nisan 2021 Pazar

2 Kitap | Yeni Çıkanlar | Beyza Alkoç - No. 26 & Sezin Karameşe - Otuz Yedi | Kitap Yorumu


 Herkese Merhaba!

Uzun bir süredir yoğun bir şekilde kitap okumuyordum ama bu aralar eski tempomu yakalamaya başladım denebilir.

No. 26 isimli kitabı 2-3 günde okudum, Otuz Yedi'yi ise 1 günde bitirdim.

Aslında bu iki kitap da 5 Nisan'da çıktı. Ve bu da yetmiyormuş gibi ikisinin de erkek karakterlerinin adı Efe. Bir bakıma kaderleri ortak yazılmış iki kitap:)


No. 26 - Beyza Alkoç

Diğer yazılarımdan da tahmin edebileceğiniz gibi Beyza Alkoç yakından takip ettiğim genç yazarlardan. Çıkardığı kitapları hep okuyorum, bu sayede gelişimini de gözlemlemiş oluyorum. Belki biliyorsunuzdur, Beyza Alkoç kitaplarını Wattpad üzerinden yazıyor, daha sonra da kitap tamamlanınca basılıyor. Birkaç ay önce yeni bir kitaba başladığını duyurmuştu. Ben de hemen Wattpad'den ilk birkaç bölümünü okudum. Hoşuma gitti. Daha sonra kitap olduğunu öğrenince kitabı alıp okumak istedim. Yani kitabın ilk bölümünün yayınladığı günden beri bu kitabı takipteydim. Size biraz konusundan bahsedeyim.

Yeşil Küpeli Kız takma adıyla magazin haberleri yazan bir blogger olan Mine, bir gün son zamanların yıldızı olan şarkıcı Efe Duran'ın oturduğu apartmanı bulur. Aynı apartmanda kiralık bir daire olduğunu fark eden Mine, kimsenin hakkında haber yapamadığı Efe Duran'ı yakın takibe alıp hakkında haber yapmak üzere o apartmana taşınır. Ancak Mine ile Efe tanışınca işler değişir.
Çok tatlı bir romantik gençlik romanı. Aslında romanın temeli çok fazla drama dayanıyor. Hem üzücü hem de tebessüm ettirici çerez bir kitap. Ben çok keyifle okudum. Türünün güzel bir örneği.

9/10


Otuz Yedi - Sezin Karameşe

Sezin Erkek ya da bilinen adıyla Sezin Karameşe, benim çok uzun yıllardan beri takip ettiğim bir YouTuber. Diğer 'influencer' denen kesimden farklı bir insan ve içeriklerini keyifle izliyorum. YouTube'a ilk başladığı zamanlardan beri yazmayı çok sevdiğini söylüyordu. Ve en sonunda kitabını çıkardı. Bunu duyunca hemen alıp bir şans vermek istedim çünkü içten içe iyi olacağını biliyordum. Bu kitap üzerinde 2 yıl uğraşmış ve ortaya çok çok çok iyi bir iş çıkmış bence. Konusu şöyle:

İnsanların gözlerinde sürekli sayılar gören Deniz, herkeste 1 görürken karşı komşusunda 37 sayısını görmektedir. Onu ikna edip bu özel gücünün sırrını çözmeye çalışır. Ve bazı şok edici gerçekleri keşfederler.

İnternette birkaç kişinin kitabı şok içinde okuduklarını ve sonunu tahmin edemediklerini hatta okudukları en iyi kitaplardan olduğunu söylediklerine denk geldim. Bu sebeple beklentim biraz yüksekti. Aynı zamanda daha önce kendisinin yazdığı herhangi bir şeyi okumadığımdan ve bunun ilk kitabı olduğu gerçeğinden dolayı da beklentimi düşük tutmaya çalışıyordum. Ama doğruyu söylemek gerekirse çok çok çok iyi buldum. Kesinlikle beklentimi karşıladı. Ancak diğer insanlar gibi şok olduğumu söyleyemem çünkü kitabın arka kapağını okuduğumda ve kendisinin kitabını anlattığı videoyu izlediğimde sonunun böyle olacağını tahmin etmiştim. Yani en azından ana konuyu tahmin etmiştim diyeyim.

Sezin Karameşe kesinlikle çok iyi bir iş çıkarmış. Buradan onu tebrik ederim, gerçekten beni epey etkiledi. Birçok yazara taş çıkartır bu eseri.

10/10





2 Nisan 2021 Cuma

Gençlik Yolculuğu 1 Yaşında!

 


Herkese Merhaba! Umarım her şey iyi gidiyordur.

Bugün benim için özel bir gün çünkü blogum artık 1 yaşında. Bence kulağa hala çok çılgınca geliyor. Blogumu oluşturduğum günü daha dün gibi hatırlıyorum.

Sanırım bunu daha önce söylememiştim ama ben bu blogu bir ödev için açmıştım. İlk iki yazımı da o ödev için yazdım:) Küçükken televizyonda bir dizide görmüştüm, bir kızın blogu vardı ve sürekli yazılar yazıp duruyordu, o zamanlar tek istediğim yazar olmaktı ve ''Keşke-'' demiştim içimden, ''ben de sesimi insanlara duyurabilsem.''

O günden beri bu benim için bir hayal oldu ve asla cesaret edemedim. Aslına bakarsanız, sanırım biraz da büyümeyi beklemişim. Dediğim gibi gerçek anlamda hiçbir zaman cesaretimi toplayamadım. Ama geçen seneki ödevim bir bahane oldu ve bir kere başlamışken bir daha bırakmak istemedim. Çok aktif ve üretken olmadığımın farkındayım ama çabalıyorum. Zor bir seneden geçiyorum, geçiyoruz. Elimden gelenin en iyisini yapmaya uğraştım. Bu süreçte yaptığım her hata için özür diliyorum, umarım kimsenin kalbini kırmamışımdır.

Aynı zamanda bugüne kadar beni destekleyen herkese çoooooooooooooooooook teşekkür ederim:)
Siz olmasaydınız bunu başaramazdım.

İşte ilk yılımızın özeti:

Bununla birlikte 49 yayın.
Sizden gelen 250 yorum ve benden gelen 250 cevap.
58 takipçi
ve 
4300+ tıklanma...

Hepsi inanılmaz ve hepsi sizin sayenizde. Çok teşekkür ederim.
Bundan sonra daha iyi işler çıkarmak için daha çok çabalayacağım. Beklemede kalın!