29 Ağustos 2021 Pazar

Jose Saramago - Körlük Üzerine



Körlük, insanları vahşete sürükleyebilir mi? Belki de insanın dış dünyaya olan seyrini sonlandırıp iç dünyasına, özüne dönmesini sağlayan bir şeydir körlük. Bir şey... felaket.


Başlı başına etik üzerine düşündürüyor Körlük, aynı zamanda hissettiriyor da. Açlığı, sefaleti, çaresizliği, toplumsallığın vahşetini, hüznü, özlemi ve en önemlisi de umudu. İşte o umudun sembolü Doktorun Karısı. Herkesin kör olduğu bu büyük çaplı akıl hastanesinde tek kör olmayan kişi de o. Ve o, tanık olduğu vahşeti hiç deneyimlememiş olmak için kör olmayı diledi. Halbuki fark edebilmesi için kör olması gerekmiyordu. Herkesin görebilmek için kör olması gerektiği bu felaketin ortasında, yaşanan vahşeti gözleriyle gördüğünden, fark etmesi gerekeni çoktan fark etmişti bile.                                                                                                                                                         

Bütün marketler, evler, binalar kısacası her yer yağmalanmış; elektrik, su, gaz kesilmiş; temiz su ve yiyecek kalmamış; sokaklar cesetlerle, çöplerle, pisliklerle dolmuş; vahşi hayvanlar sokaklara üşüşmüştü. 

Olan biten gerçekten Körlük yüzünden miydi? 

İnsanlar görünmedikleri için eylemlerini akıl ve ahlak süzgecinden geçirme gereği duymuyorlardı. Bu durumda etiğin, ahlakın gözle; görmekle doğrudan bir ilgisi olduğunu düşündüklerini çıkarabiliriz. Belki de bizi ahlaklı olmaya iten sebep de budur, birinin bizi izlediği ve gördüğü düşüncesi. Dinlere göre bu Tanrı ya da Tanrılardır. Bazı insanlar da teknoloji aracılığıyla izlendiklerini düşünürler. Ne olursa olsun içimizde hep bir şüphe vardır, görüldüğümüz konusunda. O şüphenin ortadan kalktığını düşünelim. Kaosa sürüklenir miydik? Ya da görünmez olsaydık, desem?

İnsanlığın içinde tehlikeli, vahşi bir canavar yatıyor. Kimimiz bunun farkında değil, kimimiz ise kendini bu canavara teslim etmiş çoktan. Peki Körlük, bu canavarı uyandırdı mı dersiniz? Sanmıyorum, bence onun farkına varmamızı sağladı. 

"Biz zaten kördük, gördüğü halde görmeyen körler.'' 

Çünkü görmek için önce kör olmak lazım belki de. 

"Kör oldum... Öfkeyle, vereceği acı yanıt ağzından çıkmak üzereyken, gözlerini açtı ve gördü."


Bakabiliyorsan gör. Görebiliyorsan fark et.


30 Nisan 2021

7 yorum:

  1. Çok teşekkür ederim, felsefe dersim için yazmıştım, burada da paylaşayım dedim:) Aynı şeyleri düşünmemiz hoş bir tesadüf olmuş:)
    Belki de gerçekten öyle, sürekli görülmek ve göstermek istiyoruz. Keşke öyle olmasa. Umarım ileride herkes sadece iyilik olsun diye iyilik yapmayı öğrenebilir.

    YanıtlaSil
  2. Severek okumuştum. Devam kitabı da vardı diye hatırlıyorum; ama onlar okumadım henüz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, ''Görmek'' isimli bir devam kitabı var, ben de okumadım henüz:)

      Sil
  3. Selam, blogumu taşıdım eski blogumda vardınız o yüzden tekrar yazmak istedim. Tekrar takip ederseniz çok sevinirim :)

    YanıtlaSil
  4. Blogunuz çok güzel.. Sizi kendi sayfama da beklerim https://mylens.com.tr/ :) İyi günler dilerimm..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, en kısa zamanda ziyaret edeceğim.

      Sil