Altıncı His / The Sixth Sense
Film bir doktorun, tedavi edemediği ve psikolojik rahatsızlıkları olduğu düşünülen bir hastası tarafından vurulmasıyla başlıyor. Doktorunu vurduktan sonra intihar eden bu genç hasta sürekli artık korkmak istemediğini söyleyip durmaktadır.
Olaydan bir yıl sonra doktor Malcolm Crowe, bu hastaya çok benzeyen başka bir hastayla karşılaşır. Bu hasta da korkmak istemediğini tekrarlayıp durmaktadır. Filmin ilerleyen dakikalarında Malcolm, bu hastanın neyden korktuğunu yani sırrını öğrenir. Daha sonra çok şaşırtıcı bir gerçekle yüzleşir.
Genellikle izlediğim filmlerin konularına ve türlerine bakarım ve ona göre izleyip izlemeyeceğime karar veririm ancak bu sefer pek öyle olmadı. Bu filmi biri bana önerdi ve konusunun ne olduğunu sorduğumda ''Boş ver, direkt izle, öyle daha keyifli oluyor.'' dedi. Ben de tamam, dedim ve izlemeye başladım. Daha sonradan öğrendim ki bu film aslında çok ünlüymüş ve birçok insan filmi izlemeden filmin sonunu öğrenmiş ve bu epey üzücü olmuş. Çünkü çok iyi, sağlam bir film. Bu tarz filmlere bayılıyorum.
Neyse, bu filme gelecek olursak, çok güzeldi. Bruce Willis'i de severim. Bayağı iyi bir filmdi kısacası.
Ayrıca filmin sloganı da çok güzel, ''Not every gift is a blessing.'' yani ''Her hediye hayra alamet değildir :D'' tarzı bir şey:)
10/10
Konusundan bahsetmeden önce şunu söylemek istiyorum ki, bu filmden bahsedildiğini ve çok iyi olduğunu duymuştum ama konusu ya da türü hakkında hiçbir bilgim yoktu. Denk gelince izleyeyim dedim ve sanırım hayatımda verdiğim en iyi kararı vermişim. Çok net. Bu filme bayıldım. Bu filme dair her şeye, her detaya bayıldım ve rahatlıkla söyleyebilirim ki bu film hayatımda izlediğim en iyi filmdi. İzleyecek bir film arıyorsanız lütfen bunu izleyin ve bana düşüncelerinizi iletin. Lütfen, rica ediyorum.
Teddy Daniels ve Chuck Aule isimli iki polisin, Rachel Solando isimli hastanın kaçması üzerine çok tehlikeli hastaların tutulduğu Ashecliffe Hastanesi'nin bulunduğu Shutter Adası'na gitmeleri ve orada yaşananları konu alıyor.
Sanırım bu filmi ne kadar sevdiğimi anlamışsınızdır. Mutlaka izleyin. Mutlaka:)
1000000/10
Yırtıcı Kuşlar / Birds of Prey
Seneler önce Suicide Squad filmini izlemiş ve Harley Quinn'i çok sevmiştim. Bu yıl, Harley Quinn karakterinin başrolde olduğu Birds of Prey isimli film çıktı. Karşıma da çıkınca izleyeyim bari, dedim. Ne ilginçtir ki, diğer ikisinde olduğu gibi bu film hakkında da pek bir fikrim yoktu. Sadece Harley Quinn var diye izledim. Böyle ikonik karakterleri hep sevmişimdir.
Her neyse, filme dönecek olursak konu itibariyle Harley ve diğer birkaç kadın kahramanın Black Mask isimli kahramana ait olan elmasın peşine düşmelerini ve ardından Cassandra Cain isimli kızı kurtarmalarını konu alıyor.
Eğlenceli bir filmdi, kafa dağıtmaya birebir.
7/10
Bu sıralar izleyecek film bulamıyorum, önerileriniz varsa yorum olarak bırakabilirseniz çok sevinirim:)
------SPOILERIMSI------
(Filmlerle ilgili bir spoiler yok, sadece filmleri izlemeden okumamanız takdirinde filmler daha fazla keyif verecektir.)
İlk iki filmin türüne mindf*ck (beyin yakan) deniyor. Yani sonunu tahmin edemeyeceğiniz ve sonunda şok olacağınız filmler. Bu tarz filmlere bayılan çok fazla insan var ve sürekli bu türde film arıyorlar.
Ama benim bu konuda bir önerim var. Bir filmin beyin yakan tarzda olduğunu bilerek izlerseniz bence çok da keyifli olmuyor. Mesela ben bu iki filmin bu tarzda olduğunu bilmeden izlediğim için çok keyifli oldu ve iki kat şaşırmış oldum. Ben bir film izlerken IMDB puanına ve türüne (dram, bilim kurgu, aksiyon vs. gibi. mindf*ck resmi bir tür değil) bakıyorum ve film hakkında pek fazla bir bilgi edinmiyorum. Böylece kendimi filmin akışına daha kolay kaptırıyorum ve film daha etkili oluyor.
Eğer bu tür film önerileri içeren bir yazı isterseniz sizin için bir derleme yapabilirim:)
İyi günler dilerim:)