27 Haziran 2021 Pazar

Yakın Zamanda İzlediğim Filmler #4

Twilight / Alacakaranlık

Benim yaşlarımdaki herkesin küçükken izleyip hayranı olduğu bu filmi izlemeyen bir tek ben kalmıştım herhalde, ''Ben de izleyeyim de kadro tamamlansın,'' diyerek izlemeye karar verdim. Daha önce bu film hakkında epey dalga geçilen videolar izlemiştim, bu yüzden beklentim pek yüksek değildi. Şahsi düşüncem, efektler dışında bu filmin o kadar da kötü olmadığı yönünde. Yani, klişelerin bol olduğu bir vampir filmi olduğu doğru, ama doğruyu söylemek gerekirse daha kötü filmler de izlemiştim. Bu en azından kendini izlettiren bir film.

Tabii mantıksal açıdan da birçok hata barındırıyor ancak ben bu tarz (zekice yapıldığı iddiası olmayan) filmlerde mantık aramayı uzun zaman önce bıraktım.
5,5/10




Seven / Yedi

Hayatımda izlediğim en iyi filmlerden biriydi. Film zevkimi tam anlamıyla tanımlayan iki film var: Seven ve Shutter Island. Polisiye, gizem, iyi oyunculuklar, harika renkler ve sahneler. Daha fazla söze gerek yok.



10/10



TENET

Christopher Nolan'ın beyin yakan filmlerinden en yenisi. Bence Inception ve Interstellar'dan daha karmaşık bir senaryosu vardı. Hiçbir şey anlamadım diyemem, ancak bir kez daha izlemek istediğim kesin.

Zaman konusunda epey kafa karıştıran bu film, kesinlikle kaliteli. Sahneleri, efektleri çok iyiydi. Sırf onlar için bile izlenir.



9/10


22 Haziran 2021 Salı

KÜLTÜREL BİR ETKİNLİK! | Another: Manga VS Anime

 

Uzun zamandır Another isimli animeyi izlemeye çalışıyordum ve bugünlerde bitirdim:)

Normalde daha erken bir tarihte bu yazıyı yazmayı düşünüyordum ancak animeyi izlemeye bir türlü başlayamadım. En sonunda canıma tak etti (sürekli 'Another'ı izlesen mi artık' diyen iç sesim beni delirtti) ve bir gün oturup yarısını, ertesi gün de kalan yarısını izledim.

NOT: Bu yazıyı bir etkinlik için yazıyorum. Etkinliğe ulaşmak için tıklayın.

Another'ın ismini sürekli duyuyordum ve uzun zamandır okumak istiyordum. Pandeminin başlarında okumak için fırsat buldum ve okudum. Çok hoşuma gitti. Diğer yazılarımı okuyanlar bilir ki, çizgi roman ve manga gibi türler, sadece birkaç çizim ve diyalogla bir film etkisi yaratabildikleri için beni hep şaşırtmışlardır. Another da onlardan biriydi. Bir gerilim mangası olduğu için, bu gerilimi yansıtmasının biraz zor olacağını düşünsem de, yazar ve çizer bence çok iyi iş çıkarmışlar. Birkaç resim ve cümle sizi geriyor ve içine çekiyor. Bitirdikten sonra ''Vay be!'' dediğimi çok iyi hatırlıyorum. Aynı zamanda mangada anlaşılması zor olan bazı durumlar vardı. Onları anlamak için birkaç kere geriye dönüp tekrar tekrar okumak ve üzerine epey fazla düşünmek zorunda kaldım. Anladığımı düşünsem de bir o kadar da anlamadığımı düşündüğüm için, animenin daha iyi anlatabileceğine karar verdim. Sonuçta bir şeyi izleyerek anlamak çoğu zaman okuyarak anlamaktan daha kolay. Sesler ve görseller daha açıklayıcı kılabiliyor. Animeyi izlemeden önce böyle bir beklentim vardı. Bu beklentimi karşıladığını söyleyebilirim. Her ne kadar animeyi daha iyi anladıysam da mangayı daha çok beğendim. Daha profesyonelceydi. Daha sanatsaldı. Mangada çizimler duyguları ve konuyu daha iyi yansıtıyordu, animenin çizimleri ise gerici sahneler dışında, genel anlamdaki kasveti aktarmakta yeterli değildi bence. Tabii bu benim fikrim. Konusunu çok sevdim, orası ayrı.

Konuyu bilmeyenler için; bir okulda çok sevilen Misaki isimli bir öğrencinin ölümünün ardından, arkadaşları Misaki'nin öldüğüne inanmak istemediklerinden o, yaşamaya devam ediyormuş gibi davranmaya başlarlar. Bütün bir eğitim yılını böyle tamamladıktan sonra mezuniyet fotoğraflarında, ölü olmasına rağmen Misaki de çıkar. Bu olay büyük bir laneti başlatır.

Animedeki sesler, müzikler falan güzeldi; olaylar ilk başlarda pek sürükleyici değildi ancak son birkaç bölümde çok hızlandı. O yüzden bu animeyi izlemeye başlayıp da sıkıldıysanız yine de devam edin bence, çünkü sonlarında hikaye daha çok anlam kazanıyor.

Animeyi izledikten sonra çok fazla yorum okudum ve şunu fark ettim ki, bir kısım bu animeyi çok fazla beğenmiş (izledikleri en iyi anime olduğunu söylemişler), diğer kısım ise hiç beğenmediklerini, bu animenin hiçbir anlam ifade etmediğini söylemiş. Ben bu iki görüşün ortasındayım, ama iyi yönde olana biraz daha yakınım. Bence büyük bir çoğunluğun dediği gibi çöp falan değildi.

 Özetlemek gerekirse ben mangasını daha çok beğendim, ama animesi de yabana atılamaz. Canınız sıkılıyorsa hemen izleyin derim. Ancak bir uyarım var, eğer hassas bir insansanız biraz etkilenebilirsiniz, rahatsız oluyorsanız lütfen kendinizi izlemeye zorlamayın.


"-Ölüm hiç de nazik değildir. Karanlıkta kalırsın. Gözünün görebildiği her yer karanlıktır. Yapayalnızsındır.

-Yapayalnız mı?

-Evet. Gerçi yaşamanın da bundan pek farkı yok, değil mi? Her ne kadar sıkı ilişkiler içindeymişiz gibi görünse de, aslında yapayalnızız."


''Manga Nedir?'' diyorsanız tıklayın:)