José Saramago - Körlük
Körlük'ün ismi sürekli sohbetlerde geçiyordu, ben de artık okuma zamanının geldiğini düşünüp başladım. Ancak okumam çok uzun sürdü. Sanırım okumamın çok uzun sürdüğü kitapların başında geliyor kendisi. Ayrıca bu kitapla ilgili bir ödevim de vardı, ödev için bir yazı yazdım; onu da bir ara burada paylaşmak istiyorum.
Dediğim gibi okumam uzun sürdü, çünkü yazarın üslubu benim için alışılmışın fazlasıyla dışındaydı. Konusu çok güzeldi. İlk üç sayfasını okuduğumda kendi kendime ''Vay be, sağlam bir kitap olacak anlaşılan,'' dedim. Bir ara anlamak benim için çok zorlaşmaya başladı. Yavaş yavaş ve (bazı yerleri) birden fazla kere okumaya başladım. Kitabın 2. yarısında artık kitaba alışmış bir şekilde, soluksuz okudum. Ama ne yalan söyleyeyim, daha kitabı okumadan sonunun böyle olacağını biliyordum.
Unutmadan şunu da ekleyeyim, çok etkileyici ve korkunç derecede gerçekçi bir kitaptı. Herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.
OKUMAYANLAR İÇİN UYARI: SPOILER İÇERİR
Kitabın konusunu duyduğumda çok hoşuma gitmişti, ''Bir körlük salgını olacak, tamam. Acaba sonra ne olacak? Herkes kör olursa ilaç, aşı vs. bir şey ya da bir düzen kurmak mümkün olmaz büyük olasılıkla. Ben yazar olsam durup dururken gelir ve durup dururken giderdi herhalde,'' diye düşünmüştüm henüz okumadan. Bu yüzden sonunda pek şaşırmadım. Ancak genel olarak kitabın içindekiler beni çok şaşırttı. İnsanların bu kadar vahşi, kalpsiz, açgözlü olmasını beklemiyordum. Ama kitabı okuduktan sonra düşününce, böyle bir şey gerçek olsa (Allah korusun) galiba hepimiz böyle insanlara dönüşürüz, acı ama gerçek.
John Steinbeck - Fareler ve İnsanlar
Bu kitap da epey ünlü ve genel olarak çok öneriliyor. Bu sebeple kitabı almıştım ama bir süre okumadım. Daha sonra edebiyat dersinde dünya klasiklerinden bahsederken öğretmenim bu kitabı şiddetle önerdi. Ben de hazır kitaplığımda okunmayı bekliyorken okuma kararı aldım. Zaten çok kısa bir kitap, bir de akıcı olunca hemencecik bitti. Ama kitap bitmesine rağmen ben uzun bir süre içimde bitiremedim. Uzun zamandır bir kitaptan bu kadar etkilendiğimi hatırlamıyorum. Tüm zamanlarda favorilerime girecek bir kitap oldu. Konusu çok farklı ya da etkileyici miydi? Hayır. Ama ben yazarın anlatımını, yarattığı o havayı, atmosferi, büyüyü o kadar beğendim ki, uzun bir süre etkisinde kaldım kitabın. Sonra ''Keşke ben de bu kadar sıradan olan şeyleri bu kadar etkileyici anlatabilsem,'' diye düşündüm. Yazarın Gazap Üzümleri diye bir kitabı var. Yakın zamanda onu da okumak istiyorum, içten içe onun da etkileyici olacağını biliyorum.
Sabahattin Ali - Kuyucaklı Yusuf
Sanırım Türk edebiyatında en çok bilinen kitaplardan biri Kuyucaklı Yusuf. Bu kitabı edebiyat projem için okudum. Filmini de izledim. Yorumlamaya kitabından başlamak gerekirse, dürüst olayım, ben bu kitabı çok da fazla beğenemedim. Yazarın üslubu gayet güzeldi, bununla ilgili bir sorunum yok. Başları da acıklıydı, duygular iyi yansıtılmıştı. Ancak hikaye ilerledikçe olayların yarım kaldığını düşünmeye başladım. Yani, kitap bittikten sonra, hikaye henüz bitmiş gibi gelmedi bana. Zaten ''Sabahattin Ali ölmeseydi Kuyucaklı Yusuf 3 kitaplık bir seri olacaktı.'' diyenler var. Kötü bir kitap değil, asla böyle bir şey iddia etmiyorum. Sadece bittikten sonra çok etkilenmiş hissedemedim. Kitabı bitirdikten sonra hakkında çok fazla yorum okudum, belki benimle aynı fikirde olanlar vardır diye. Ancak kitabı okuyan herkes kitaba bayılmış gibi görünüyordu. Bu yüzden kendimi çok kötü hissettim. ''Ben de bir sorun var herhalde?!'' diye düşünüp durdum, bu mesele çok uzun zaman boyunca aklımı kurcaladı. Biliyorum, herkes her şeyi beğenmek zorunda değil, ama yine de kendimi değişik hissetmekten alamadım. Bilemiyorum, belki ileriki yıllarda tekrar okursam fikrim değişebilir.
SPOILER İÇERİR
Ben kitabın sonlarında Kübra'yla tekrar karşılaşacak diye düşünüyordum, çünkü Yusuf da böyle hissediyordu, ayrıca olaylar arasındaki bütünlüğün böyle sağlanacağını düşünüyordum. Ancak Yusuf Kübralar gittikten sonra onu bir daha görmedi. Sizin bu konu hakkındaki düşünceleriniz neler? Kitabı beğendiniz mi?
Kuyucaklı Yusuf Filmi
Kitabı bitirdiğim akşam hemen filmini izledim. Genel olarak olaylar kitapla tutarlıydı. Kitapta olmayan 2 sahne falan eklemişler, onun dışında cümleler bile neredeyse tamamen kitaptan alınmış. Ama oyunculuk kısmına gelirsek bence biraz... nasıl desem, komik gibiydi. Duyguları bana pek geçiremedi. Kitaba yazık etmişler desem haksızlık olmaz sanırım.
Şimdilik benden bu kadar:)
Bu kitaplar hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın!
İyi günler dilerim:)